Derslerimizi takip edenler arasında İlahiyat Fakültelerinde Arapça Hazırlık okuyan çok kişi bulunuyor. Ayrıca daha önce derslerimize de bizzat katılmış öğrenciler ve ilahiyat fakültelerinde Arapça öğreten okutmanlar, hocalar ile çok sayıda hasbihalimiz oldu. Aslına bakarsanız ilahiyat camiasından olmadığım için bana çok sık sorulan bu soruya cevap vermemeyi yeğleyebilirdim. Ancak yukarıda saydığım aşinalıklar ışığında belki birkaç kelam edebilirim diye düşündüm. Öncelikle ülkemizde dil öğretimi besmelesiz mi başlamış nedir, bilemiyorum ama hiçbir kademede düzgün gitmiyor. Orta ve liselerde verilen yabancı dil saati sayısına bakılacak olursa beklenecek seviyenin çok çok altında bir sonuç alınıyor. Ne öğreten öğretmek istiyor, ne de öğrenen öğrenmek istiyor. Tam bir isteksizlik ve usulsüzlük var. İlahiyat fakültelerine aile baskısıyla girmişse bir kişi, ona söyleyecek hiç sözüm yok. Arapça'yı öğrenmesini beklemiyorum. Aile baskısıyla girmemiş ama Arapça öğrenmek istemeyen de bir yığın insan var. Onlar da ilahiyat camiasında kendilerine bir yer edinebilirler. Zira Arapça bilen, camiada parmakla gösterilecek kadar az. Benim sözüm İlahiyat hazırlık sınıfına başlayıp, dini metinleri kaynağından öğrenmenin önemine inanan ve zehir zemberek gibi gelse de Arapça öğrenmeyi kafasına koymuş kişilere. Bu kişiler bilsinler ki, okulda öğrendikleri ile Arapça'yı öğrenemeyecekler. Ve yine bilsinler ki öğrenemeseler bile hazırlık sınıfını geçecekler. Buna itirazı olan vardır diye umut ediyorum. Eğer bu konuda "Bizim okulumuz öyle değil" diyen olursa lütfen bizi bilgilendirip sevindirsin. Biz de paylaşalım buradan ve gurur duyalım. Ancak benim konuştuğum öğretim üyelerinin söylediği kadarıyla okula giren herkes sınıfı geçiyor. Din gibi oldukça önemli bir konuda daha kaynaktan başlamak üzere böyle bir gevşeklik olmasının temel nedeni sanırım imam-hatip ya da din kültürü öğretmenlerinin böyle bir bilgiye meslek hayatları boyunca gereksinim duymamalarından kaynaklanıyor. Ne cami cemaati derin ve girift meseleleri imamlara soruyor, ne de orta lise talebeleri böyle bir merak içinde... Akademik hayata geçen ilahiyatçılar da Arapça bilmeden rahatça aradan sıyrılıp gayet muteber noktalara gelebiliyorlar. O zaman ne diyelim: 1. Demek ki sizlerin ihtiyacı olan, içten bir gayret olacak. Öğrenciliğiniz ve özellikle hazırlık sınıfınız boyunca derslere tam devam etmek birinci şart. 2. Ödevleri harfiyyen ve kontrol edilmiyorsa bile mutlaka yapın. Özellikle Arapça yazarak çalışın. Yazma konusunda kendinizi rahat hissetmediğiniz hiçbir dili öğrenemezsiniz. 3. İnternet üzerinden anlamadığınız konuları izah eden hocaları mutlaka dinleyip eksik konu bırakmayın. Bu konuda zamanın getirdiği imkanları değerlendirmeyen, ilahi tokadı hakeder. 4. Seviye seviye kitaplar okuyun ve anlamadığınız kelime kalmasın. Sözlüğü çok iyi kullanacak şekilde kendinizi geliştirin. Arapça sözlük kullanmak ilk etapta size ölüm gibi gelecektir. Ancak aşılmayacak bir zorluk değildir. Bir an önce bu zorluğu aşın ve sözlüğü sağ kolunuz haline getirin. 5. Konuşma pratiği yapın ve bunu ilk sene sınıf arkadaşlarınızla yapın. 6. Hazırlık öğrencileri olarak ileriki yıllarda Arapça'daki eksiklerinizi ikmal edeceğinizi hayal etmeyin. Hazırlık sınıfında her türlü eksiği tamamlayın. Sonraki senelerde yapacağınız ancak meleke kesbetmek ve intikal hızını artırmak olacaktır. Eğer sizler de Arapça konusunda zorlanıyorsanız, Protranslate.net - Arapça Türkçe Profesyonel Tercüme hizmeti alabilirsiniz. Bu hizmet sizleri bir çok konuda öne taşıyacaktır. Uzman kadrosu ile ve uygun fiyatları ile Protranslate.net sitesi sizlerin profesyonel tercümelerinizi en iyi şekilde yapacaktır.
0 Yorumlar
Yanıt Ver. |
Bir katkıAranan, merak edilen şeyleri yazmaya çalıştım. Ya da merak edilmesini, kafa yorulmasını istediğim şeyleri... ArşivlerKategorilerYazılar |